İnsanın hakikati, sana gösterdiğinde değil, gösteremediğindedir. Bundan ötürü onu tanımak istersen dediklerine değil, demediklerine kulak ver.
Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. O, kanayan bir yaradan veya gülümseyen bir ağızdan yükselen bir şarkıdır.
Yoksa, ne çiçek açan ne de meyve veren bir ağaç mı olsaydım; çünkü verimli olabilmenin sancısı, kıraç olmaktan ağırdır; ve eli açık zenginin çektiği acı dilencinin sefaletinden beterdir.
Bana "seni anlamıyorum" demen, haketmediğim bir övgü, haketmediğin bir yergidir.
Ve deliliğimde hem özgürlüğü hem güvenliği buldum; yalnızlığın özgürlüğü ve anlaşılmazlığın güvenliğini, bizi anlayanlar bizden bir şeyleri tutsak ederler çünkü.
Evim der ki, "beni bırakma, çünkü burada senin geçmişin yaşıyor. " yolum der ki, "gel ve beni izle, çünkü ben senin geleceğinim. " ve ben hem eve, hem de yola derim ki, "benim ne geçmişim, ne de geleceğim var. Eğer kalırsam, kalışımda bir ayrılış vardır; gi.
Anlayışlı olan beni anlayışlı, aptal olan ise aptal bulur. Bence ikisi de haklıdır. Evet, bir nirvana var; o, koyunlarını yeşil bir otlağa yaymanda, çocuğunu uyutmanda ve şiirinin son dizesini yazmandadır.
Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum görülmez bir elma bahçesidir. Ama bu tohum bir kayaya rastgelirse ondan hiçbir şey çıkmaz.
Her insan iki insandır; biri karanlıkta uyanık, diğeri ise aydınlıkta uykudadır.
Dostluk daima tatlı bir sorumluluktur; asla bir fırsat değildir.