Ne çok acı var. Kalbinizi yumuşatın, ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun.
Aklımdan çıkmıyorsun dedim , başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.
Hayır kalbim , yorulmadım hayır hayır , yıkıl daha değil mi ki, kavuşmalarımız topal ayrılıklarımız koşar adım.
Az az ölüyoruz hergün yağmurdan, havadan bahseder gibi.
O sabah ezan sesi gelmedi camimizden , korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına.
Farzet körsün olabilir , elele tut , taş al ve at , kâfiri bulur.
Diline bir düğüm at ve otur. Dinle. Gıybet ve dedikodu, münakaşa ve cedel, su-i zanlarla dolu söz varsa ya durma ayrıl, ya da engelle.
Aradığımızın ne olduğunu biliyorsak, arayacağımız yer bellidir.
Birgün elbette sofraya birlikte çökeriz sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım.
Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse, ancak o zaman sokaklar, meydanlar ardına kadar açılır.