Şiir, ruh pencerelerini allah'a açtıkça şiirdir. Yoksa balmumundan peteklerdir, bal değil.
Allah'a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsan boynuna zincir atan, takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi ve eşyadan insanı ancak allah kurtarır. Yani insanı ancak allah özgür kılar.
Bir gün gelecek, yine yüce islâm milleti, bilinçlenecektir. Nerelerden nerelere geldiğini öğrenecek ve bu onu uyandıracaktır.
Hayat sade olmalı, ama yalın olmamalı.
Kapitalizm, benim gözümde solun bir yüzü, kömünizm öbür yüzüdür. İnsan olan derim tükürsün ikisinin de suratına.
Yani sadece psikolojik müslümanlık, sadece sosyolojik müslümanlık veya sadece tarih içi müslümanlık yetmez. Her müslüman önce, kendi iç dünyasında müslüman olmalı, fakat ondan ayrılmaz bir şekilde toplum içinde ve toplum halinde de müslüman olmayı idrak etmeli. Ve nihayet bu psikolojik ve toplumsal muhtevaya mutlaka tarih şuurunu da eklemeli.
Muhayyile ve aklın allah'ı sınırlandırıcı veya bir surete bağlayıcı zaafını bilirim ve onunla savaşırım. Ona direnirim. Allah'ı aklımla kavrama, çerçeveleme donkişotluğuna girişmem. O'na sınırsız olarak gönlümü açmaya çalışırım.
Yüreğim milletimin hainden kanlıdır. Böylece bir milletin, islâm mlletinin düştüğü acı bölünme, cehalet, maddî ve mânevî batış hali beni tarifsiz sıkıntılara düşürür. Ama yine allah'ın rahmeti gelir, beni ye'se düşmekten kurtarır.
İlk insandan başlar hakikat tarihi, yani hakikatin bilinişi.
Tarih her konuda süreklidir. Bu dünya hayatının yapısı gereği. İnançsızlık sürdüğü gibi inanç da sürüp gidecektir.