Söz Arama

Fakir Baykurt

“... Dünyada ve bizde gençlik adaletsizliğe baş kaldırmaktır. Onu “demokratik üniversite!” “halka dönük üniversite !” haykırışlarının altında yatan temel istek, bu yamuk, bu adaletsiz durumun değiştirilmesidir.

“... Dikkate ettiğim noktalar vardır. Adına kadar, kişi adı, yer adı, romanın adı; hepsi inceden inceye düşünülmüş olmalı derim. Hiçbir sorunn çözümünü raslantıya, gelişigüzelliğe bırakmak istemem... Bir romanım ötekine benzemesin isterim. O yüzden kılı kı.

“... Ben günlük tutmam ama not tutarım. Bir sürü gereci, ayrıntıyı: çağrışım, gözlem, dinleme, duyma yoluyle ufak ufak kağıtlara yazar biriktiririm. Biçim ararım... ”.

... Ne tümden bilinçaltı fışkırması, ne de yalnızca bilinçli bir çabadır roman.

Yaşam, bilinçten bilinçaltına iner. Orada mayalanır, dinlenir, değişir. Etkisi derin, yankısı geniş toplumsal olayların 8-10 yıl geriden gelerek romanlaşması bu yüzdendir. Bilinçaltı birikiminin değişerek bir biçim bulması, bir sanatsal anlatım biçimine e.

... Yorulmadım hiçbir zaman o yoksul sevgili gibi dağ başlarında karda kalmış, darda kalmış yolcular için yazmaktan.

“hareket noktam çoğunlukla ‘yaşam’dır. Yaşam’dan aldığım ‘deney’ ve etkilenim’leri, düşüncelerim ve inançlarımla emiştirerek yazmaya yönelirim. ”.

“ben 1971 12 mart’ında iki kez gözaltına alındım ve tutuklandım. Yattım içerde. Yargılanmam dört buçuk yıl sürdü. Sonunda aklandım. Yattığım yanımda kar kaldı. 12 eylül 1980’de almanya’daki yazınsal incelemelerimi sürdürürken, şimdi marmaris’te resim boya.

“almanya’ya göçmemin iki nedeni var; biri can güvenliğimin yok olması. İkinci, 1963’te amerika’dan dönerken bir hafta aralarında kaldığım işçilerimizin yaşamını daha yakından görme isteği... ”.

“dikenlerin arasından gelmiş bir yazarım ben. Yüzyıllarca karanlıkta bırakılmış köylerin birinden, akçaköy’denim. Ailem yoksuldu. Kırk bayır kırk iki dönüm toprağımız vardı. Birkaç yerde anlattım, anam babam okuma yazma bilmiyordu. Köyümüze geçten geç açı.