Devletin büyümesi malthus kanunu’na tabidir. Bürokratlar konusunda malthus’un fikirlerine kesinlikle inanıyorum. Bürokratların sayısındaki ve projelerin parasal değerindeki artış, malthus kanunu ile sabitlenmiştir. Eğer devlet hizmetlerinin yerine getirilmesine yönelik 800 milyon frank harcama için oy kullanırsak, bürokratlar bu 800 milyonun hepsini harcarlar; eğer onlara iki milyar versek, bürokrasi hemen kendini genişletir ve projelerin miktarı da genişler.
Devlet, insanoğlunun tüm sorunlarına çözümler öneriyor; ticareti geliştireceğini, tarım ve sanayiyi kalkındıracağını, sanatı geliştireceğini, yoksulluğu ortadan kaldıracağını vadediyor. Bütün bunları gerçekleştirmek için, hükümetlerin istediği sadece yeni bazı kurumlar oluşturmak ve birkaç yeni bürokrata ödeme yapmak!
Bugün vatandaşlar arasında kardeşliği, birliği geliştirmekle yükümlü olan devletin, onları devletten lütuf bekleyen, bir şeyleri koparmaya çalışan bireyler haline getirdiği kuşkusuzdur. Bugün tarım, sanayi, ticaret gibi kesimler devletten bir şeyler koparmak için çılgın bir yarış içindedirler. Herkesin gayreti yasa koyucudan kardeşlik adına bir imtiyaz koparmak şeklinde özetlenebilir.
Eğer her iyi ve yararlı olanı teşvik edecek olursanız, bunun sınırını nasıl saptayacaksınız? mantık çerçevesinde bir liste çıkararak tarım, sanayi, ticaret, refah ve eğitim için teşvik verilmesini mi talep edeceksiniz?
Yoldaki soygunculardan farklı olarak teşvikler ve tarifeler yoluyla devletten soygunculuk yapanlar sadece yasayı ihlal etmekle kalmazlar, aynı zamanda yasal araçlarla kötü işleri yaparlar.
Korumacılık, sosyalizm ve komünizm yasal soygunun çeşitleridir.
Bunun adı kardeşlik: ‘sen ürettin, ben üretmedim; biz dostuz; haydi paylaşalım’, ‘sen bir şeye sahipsin; ben bir şeye sahip değilim; biz kardeşiz; haydi paylaşalım.
Sevgili halkım, sizler devlet tarafından soyuluyorsunuz. Bu şekilde ifade etmek kaba olabilir, fakat en azından yeterince açıktır.