Ahlaklı adamların olmalı hem dürüst olacak aynı zamanda da en ilkel öldürmek için içgüdülerini kullanabilen adamlar.Duygusuzca, merhametsizce. Yargılamadan. Bizi bozguna uğratan yargılarımız.
Gerçek bir özgürlüğün neye benzeyeceğini hiç düşündün mü?Başkalarının yargılarından ve kendininkilerden kurtulmak.
Dehşetin bir yüzü var. Onunla dost olmalısın. Ahlaki şiddet ve dehşet senin dostundur.Eğer değillerse korkulması gereken düşmanlardır. Gerçek düşmanlarındır.
Dehşetin ne olduğunu bilmeyen insanlara gerekeni kelimelerle tarif etmek imkansız.
Diyalektik mantık der ki, sadece sevgi ve nefret vardır. Birini ya sever ya nefret edersin.
Burada böyle yapıyorduk işte. Onları makineliyle ortadan ikiye ayırıp yara bandı veriyorduk. Bu bir yalandı.Gençleri halkın üzerine napalm atmaları için eğitiyoruz.Ama komutanları uçaklarının üzerine küfürlü sözler yazmalarına izin vermiyor.Neden? Çünkü b
Savaşta her şey birbirine giriyor. Güç, idealler, ahlak, pratik askeri gereklilikler. Ama yerlilerin arasında Tanrı yerine konma fikri baştan çıkarıcı gelmiş olmalı. Çünkü herkesin kalbinde mantıklı olanla mantıksız olan arasında bir çatışma vardır. İyiyl
Kocama afyonlu pipo hazırlardım. Piposu, kalbindeki yaralarının morfiniydi.Kayıp askerim öfkelenip ağlardı. Ona derdim ki. Senin içinde iki farklı adam var.Görmüyor musun? Öldüren ve seven. Ve o da bana derdi ki “Tanrı mıyım yoksa hayvan mı, bilmiyorum” d
Daha az sayıda ve daha iyi adamlara ihtiyacımız var.Askerlerimiz kendilerini adamış olsalardı bu savaş mevcut güçlerimizin dörtte biriyle kazanılabilirdi.(Albay Walter Kurtz)
Sabahları napalm kokusuna bayılıyorum ... zafer gibi kokuyor.(Robert Duvall)