Yazarlar kimlerdir; nasıl insanlardır? bu soruyu şöyle cevaplayabiliriz: gerçek yazarlar analarının rahminden değil, kalemlerinin ucundan doğarlar. Aydın olmanın birinci niteliği muhalif olmaktır. İşte bu nedenle yazar, hiç bir otoriteye, hiç bir politik.
İyi roman nedir? iyi roman her şeyden önce sabit bir fikir ya da yıkıcı bir sorudur.
Oysa aşk ölümden güçlüdür. Aşk, ölümü yaratabilir, ama ölüm aşkı yaratamaz, ancak sona erdirir. Aşk sevdiğimizin yerine hiç kimseyi koyamayacağımızı fark ettiğimizde trajediye dönüşür.
Kişinin ödünsüz bir tavırla, sürekli özgürlüğünü koruma kaygısıyla yaşamasının kaçınılmaz sonucu yalnızlık, bu yalnızlığın vardığı son durak ise kişinin kendine yönelik dikkatinin büyüttüğü bencillik ve tutsaklıktır.
Alçaklar parlak sözler etmekte ustadırlar.
Yazmak, gizemli, tutkulu ama çoğu kez yorucu bir serüvendir; bu yüzden aşka benzer.
Ne yazık ki aşık olacağımız kişi, en çok hoşlandığımız, beğendiğimiz ya da bunu en çok hak eden değil, en çok özlediğimiz, yerine başka birini koyamadığımızmış.
Ölüm dediğimiz, gelecek fikrinden vazgeçebilme.
İnsan, ölümünü ölmeye değecek bir ana bırakmalı.
Çözümler hep zamanın içinde saklıdır.