İyiliği, hiçbir şahsi menfaat gözetmeden, sırf iyilik olsun diye yapmalıyız.
Korkaklık “güvenilir mi?” diye sorar. Menfaat “politik mi?” diye sorar. Ancak vicdan “doğru mu?” diye sorar. Ve öyle bir an gelir ki insan ne güvenilir, ne politik ne de popüler olmayan bir tavır almak zorunda kalır; çünkü vicdanı ona bunu yapmanın doğru olduğunu söylemektedir.
Menfaat her türlü dili konuşur, her kılığa girer, hatta menfaatlere karsı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir.
Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
Menfaat sandalye gibidir, ayağının altına alırsan yükselirsin, başının üstüne alırsan ezilirsin.
Seyyid ahmet arvasi; bir konferansta aniden sandalyeyi kafasının üstüne kaldırır ve başı sandalyenin altındadır. Dinleyiciler şaşırmıştır. Birkaç saniye sonra sandalyeyi indirir ve üzerine çıkar. Sonra meraklı gözlere bakarak der ki: “menfaatleriniz bu sa.