senden dolayı bir cariye eziyor yüreğimi
ruhumda mayalanan yüzyıllık bir çığlık
her sabah intihar ettiğim ağacın dalıyım
bir dolu ölüm birikiyor dilimde
senden dolayı dizlerim kan revan
korkmuyorum acının kasvetli ışığından
çukura kaçmış gözleri oluyorum bir çocuğun
gözbebekleri bir martıyı vuran
senden dolayı seviyorum ellerini
dünyanın olası yükünü yüreğime savuran rüzgarın
bir hayalete yataklık ediyorum eş zamanlı
��olmak ya da olmamak��eğrisinde
senden dolayı deniz kuduruyor bedenimde
bir batık çiziyor rotasını derine
önce yangın oluyorum kızıl kıyamet
sonra kadın peçeli yalnızlıklarda
insan dokuyorum tezgahlarda
ortaçağda yakılan cadılara ağıt
her fısıltınla karanlık ayılıyor
dirim ve kan renginde
her dokunuşunda
papatya tarlasının izleri�