Az kullanılan yolu seçtim ve işte olması gereken yerdeyim�beni bekleyen yüzlerde çocukların meraklı aç bakışları� yol boyu dokunduğum yüzlerde senin bakışlarını arıyorum..karanlık ve sisli bakışlarını..ellerini arıyorum soğuk ve tutkulu ellerini�seni arıyorum�hala�
Neyiz ki biz? Bir ruhun bölünmüş parçaları mı? Oysa ben seni seviyordum..seni her anlamda merak ediyor bilmek istiyordum..sen ise beni istiyordun�Beni istediğini belirten sözlerle beni sağaltıyordun�
Neyiz ki biz? Sen bir güç timsali mit ben de bu mite hayranlıkla dörtlükler dizen bir keşiş� Kafamızda yarattığımız hikayeye her zaman uygun oluyor yaşadıklarımız�Oysa ben çok daha fazlasını istedim hep�Beni yıkıp yıkıp yıkıntılarımdan kendine özgürlük inşa edecek tutkulu bir inşaat ustasını özledim �ya da kendini yıkıp yıkıp bana tutku ile özgürlüğün şeffalığını inşa edecek güçlü ve tutkulu eller istedim�
Hep imkansızı istedim�Hiç yüz vermedim kalabalıktan bana yaklaşmak isteyenlere..Çünkü benim beklediğim bir başkasının yıkıntılarının bana karışması ve bu yıkıntılardan yeni bir yalnızlık yaratmaktı�defalarca yıkılsak da yeniden yeniden yükseltip kendimizi devasa bir farkındalık yaratabilmekti�
Bu dünyanın kurallarına göre deliyim ben�ve şimdi anlıyorum ki bu tutkum zayıflığımın bağışlanamaz ifşası..Çünkü hiç kimse değil sadece sana bu hakkı tanıdım..sadece sen akıyordun ruhumun bulanık ve çamurlu akıntılarında..sadece senin ellerin sancılı işkenceme son verebilir ya da işkencemin dozunu arttırabilirdi� belki de senin tutkulu öfkene..senin nefretine de ihtiyacım vardı�gözlerinde göreceğim nefret beni kendi kullanılmamış yoluma yönlendirecek bir itkiydi�
Sadece sen vardın gecelerimde�okuduğum kitapların satırlarında..insanların yüzlerinde seni görüyordum sadece..sadece sana yazıyordum ben�Bu tuhaf yaşamın tüketmeye programlanmış boyutunda seni tüketememiştim yalnızca�devasalaşan bir inattın gözümde�tükenmeye,bu dünyanın kuralları ile oynamamaya,kendi az seçilmiş yolunda inatla yürümeye ve ben dahil hiç kimseye söz söyleme fırsatı tanımamaya kararlı�.
Bu kararın hiç bir kitabın ya da yaşantının bana öğretemeyeceği gerçekleri görmemi sağlıyordu�gözlerindeki o umursamaz ama bir o kadar tutkulu karanlıktan kendi karanlığıma dalmıştım ben�kendi bataklığımın parlak çamurunu görmüştüm..kendi acımın tadına varmıştım ve içten içe biliyordum en çok bunu gereksindiğimi�
Hala yanılmadığımı söyleyeceğim�Ruhumun yorgun gölgesi bile tek başına bunun bir yanılgı olmadığını haykırabilir�Ama galiba ben bize dayatılmış olanların etkisindeyim hala�hala istiyorum sıradan olana ait o ufak tefek ayrıntıları..oysa biliyorum ki benim istediğim şekilde hareket etseydin çoktan gömmüştüm seni sonsuzluğa�sen bana böyle gereklisin�İçimin bataksı yalnızlığı sadece seni gereksiniyor bu kirli ve kalabalık gezegende�Sadece sen acılarımı çoğaltabilir beni kendi gerçeğime yaklaştırabilirsin�