Ülkenin siyasi islam’ın baskısının altına alınması, hukuku geri plana iten, otoriter bir yönetim doğurdu. Dubaileştirme, rant peşinde gözü dönen kapitalist açgözlülüğün sonucu. İkisi de kuşkusuz türkiye’nin temel sorunudur.
Emperyalizm karşıtlığını ağzına almayan solcu olamaz. Ama bugün hiçbir şekilde emperyalizme direnmeyen, aksine onunla bütünleşmeyi düstur edinmiş insanlar kendilerine solcu diyorlar.
Dinci partinin özgürlük getireceğine inanıp yıllarca destekleyen liberal solculardır bugün çekilenlerin nedeni. Akp değişmedi, rol yaptı.
Belediye başkanları kentlerde alkollü içkiyi yasaklamaya cesaret ediyor, bütün batı medyasında türkiye’den artık “müslüman demokrasi” diye söz ediliyor, anayasasında sözde de olsa hâlâ laik olduğu yazan bir ülkede başbakan “tek din” nutuğu atıp, tepki gel.
2. Cumhuriyetçiler daha yüzeysel ve anakronik bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar olaylara. Ne sosyalist ne de antiemperyalist hiçbir çıkış duymuyoruz onlardan. Aksine küreselleşmeyle, kapitalizmle barışık bir söylem kullanıyorlar. En önemli ayrım burada. 2.
Ben her şeyden önce gazeteciyim. Bir gazetecinin bir markanın reklamını yapmasını etik bulmuyorum.