nada gölge yansımaz sanıyor eşkıya
Bana kalsa arkamda iz bırakmam diyor sır
Dönüp dolaşıp mahalle berberi
her dem kelaynak kuşuna göz kırpıyor
Büyük endişe yürürken sokakta
yanında kim varsa var
kaldırım albenisini sorguluyor harami
Hangi gece dışarı çıksa isyancı şair
yıldızlar işmar edip ayartıyor sokağı
Seviyor ya da sevmiyor beyaz atlı
sarı gelin papatyanın suçu ne
avunmaya dünden hazır aşığın elinde
kanatlarını yalan rüzgarına yolduruyor
Hadi düşsün yola Ferhat düşe yatmadan
bütün Şirinler onu ölümsüz sanıyor
Kim parçalayacak sadakat ağını
cinayet sebebi malum davadan
Mecnun'un aklı başında olması zor
Merak bu ya suçlar uğruyor kaza yerine
Leyla'nın hangi şaire göz kırptığını
devriyeler soruyor sokak fenerine
Şehrin ağır sitemini bildiğinden
parmak uçlarına basarak yürüyor gece
Sabahı beklediği için değil
tüm ahali biliyor her daim
Güneş aynı yerde duruyor
ve Dünya onun etrafında dönüyor bilfiil
Zorunluluklar olmasa okkalı bir şiir
dökülecek ilham perisinin eteğinden
şehrin varoş tanrısı vebaya teslim
akıbetini soruyor kitaptan kovulmuş şaire
Oğlunun donunda kan görmüş kadın
savaşın kendi evinde biteceğine kani
benim yıldızım sarhoş diyor
sanki cebinde tapusu var da hani
akşam olunca hemen çekiliyor evine
yıldızım penceremde asılı kalsın
yatağımı ısıtsın sevda bir hoş diyor
Kralın öldüğü masalı dinlemek
zor geliyor Kaf dağı cücesine
Kediler çıkmazında serüvenci
hayali cihana değer sevda satsa ne yazar
nehrin denize döküldüğü yerde
bir çocuğun gözleriyle yalın gerçek
kanatıyor kazanılmış güvenci
kendi hükmünü götürdüğü kadar
yere düşüyor gölge
Hangi insana sorsan alacaklı yıllardan
Belki de hesap vermekten korktuğundan
tez gelip geçiyor yıllar