Apostol`la Dokuz Yüz On Sekizinci Sayfaya Derkenar
1&:
Oksijen aşk gibidir şahım,
Ya yaşatır neşvünema içinde saliklerini,
Yoksa hiçbir şey yok arzın yüzünde...
Günler de oksijen gibidir ciğerler için,
Bir nefes içeri gece,
Bir gündüz olur dışarı soluyarak,
Zaman da satılık bir metadır aslına bakarsan,
Ancak asıl alıcıları yüksek yıldızlarda ikamet eder.
Ya da som altın son anıdır yaşamın,
Paha biçilmez sınırdaki sisli sevgiliye.
2&:
Ve ey aşk ve şiir sever cenup ehli...
İşte böyle bir hikayettir ki benimkisi yarım hayal:
Geleceğim ayan beyan belli oluyordu aynaların çukurunda. Küçük kareler halinde ve ince. Herkes sevdiğince haşr oluyordu. İçeri Dara'nın cengaverleri doluyordu. Aşk ehli kahroluyordu.
3&:
Ve ey aşk ve şiir ve sıcak bira sever şimal ehli...
İşte böyle bir hikayettir ki benimkisi hayal ötesi:
Işk ehli de biliyordu ki... Az evvel gelenler kendilerinden. Yani ortak mirası tiranlığın. Biraz Mani. Biraz Zer. Biraz da Mecus... Apostol sus pus... Kaşları çatık. Hayalleri kaykıktı. Ama yine de uyanıktı kopil. Hayalindeki bembeyaz başlığıyla Babülmendep yönüne gidiyor önce. Ve sonra Cebelitarık yönünden geliyordu. O işini biliyordu. Çünkü bu mevsimde somonlar karaya vururdu...
***
Usulca uzanıyorum Adriyatik'ten Peleponnes'e,
Ve "Lan Barba baba,' demedeyim; 'ikiletme de doldur!
Çıldırtan şıradan olsun yetim itin ölümü,
Rahvan atın ölümü ise şeytan suyundan,
Zıkkımlanmak için sek şiir kalır bana da..."
Olsun anasını satıyım, kalırsa kalır.
Yani ne çıkar?
***
Ey şiir ve aşk ve hüzün sever begoğulları...
Böyle bir hikayettir benimkisi de işte,
Aşk ve ölüm ve 24 kırat sade şiir üstüne,
Yazmaz böylesi ne Leyl-ü Mecnun'da ve ne de Mesnevide de...