Şiir Arama

Ahmet Yozgat - Yazdan Kalan Bir Parça Aşk

Apostol`la Yetmiş Dokuzuncu Sayfa Dibacesi

1&:
Platonik bir sakiye muhtacım,
Kadehime doldurduğumsa bulutlardan süzülen,
Yağmur gibi kozmik bir mersiye...
Ve vakti demdeyim,
Ufaktan ufaktan yani usul usul ve içrek...
Yaralarımın üzerine kurduğum şiir köprülerinden geçerek,
Yol alıyorum çok uzaklardaki Sidre'ye doğru.
Ora ki yolun sonu,
Yani hepler boyutundan hiçler yurduna,
Kurduna kuşuna kurban olduğumuz arzdan,
Yazdan kalan bir parça zaman ve aşk,
Uzaklardan artan birkaç metre karelik mekan götürebilsek,
Tamam...
Çünkü zaman ancak kendinden ürer,
Mekansa örneğini doğurur biteviye,
Geriye sürekli gitmek kalır,
İleriye hep ileriye...
2&:
Ve ey şiir sever karacaoğulları...
Böyle bir hikayet benimkisi de. Tarihi, bir Kıpti kefiyesi gibi bürünmüş bir meyhanedeydim ya hani. İçeri loştu. Sakinler bir hoştu. Ucuz it öldüren kokusu silme... Bense yüreğimi almıştım elime. İçiyordum bir. Yazıyordum iki...
3&:
Ve ey şiir ve kız sever Koptoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi de bir piramit gölgesinde yazılan.
Meyhanenin kapısı aralanıyordu o an. Akşamın alaca karanlığında, beyazlar içindeki firavun ikinci Ramses kayar gibi dışarı çıkıyordu veya giriyordu içeri. Cümle ebu Simbelliler uğultu halinde yana açılıyordu. Nefertiti yanında üryan anadan. Kadanadan büyük bir kıçı arkasında. Orasında burasında ısırık izleri. Bizleri şöyle bir süzüyorlar Kıpti tarzıyla. 'Vurun!' diyordu Ram gidisi en firavun ağzıyla. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözlerimi açtığımda tezgaha yatırılmıştım. Apos başımda...
***
Esrik bir jargonla ve eğerek dudaklarımı,
Çaresiz "Lan Barba demedeydim, ikiletme de doldursana be!Barbacık, 'Ücreti?' diyecek oluyor yarım ağız,
Yağız bir şiir parçası çıkarıyorum ıslık cebinden kefenimin,
Seninkinin dimağı duruyor.
O sanıyor ki Karacaoğlanı tanımam ben.
Oysa ki halamoğlu olur kendisi.
Devamla, 'Zıvanadan çıkartan şıradan olsun itin ölümü,
Rahvan atın ölümü ise şeytan suyundan..." diyorum.
Ne çıkar? Bu gece de böyle olsun,
Karacanın bize himmeti...
***
Ve ey şiir ve aşk sever Daraoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi de işte,
Başımı sert şiire,
Yüreğimi taşlara vuruyordum,
Çünkü eyvahlarımın çokluğu karşısında,
İnanın şaşkına dönüyordum...


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.17.75.138

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.