Şiir Arama

Ahmet Yozgat - Sıkılmak İçin Büyütülür Asmalar

Apostol`la Yedi Yüz Altıncı Sayfaya Dibace

1&:
Seni,
Ve bedenini kucaklayan korkularında,
Bil ki yalnız değilsin şahım.
Biz de kollarının sıcaklığını duymayı özleriz ama,
Ya ölüverirsek akbaba burçlarında?
Diye geçer içimizden bir ibibik öte öte.
***
Eski sıcak sevdaların yaşam bağında ömür süner de süner,
Ama yine de (laf anlamaz içimizdeki deli.)
Bizim yüreğimize uzanan eli,
Bir yağlı sicim gibi düğümler hasret,
Ve sorulur idam mahkumuna,
Son anda gözlerde kara bir pişmanlık olsa da,
Belki de bir parmak bal kalır aşkın mutlu dudaklarında.
***
Sarhoş zamanlar da döner başı gibi aşk ehlinin,
Dağlar bağlara garkolur zelzele-i aşkta ah ederek,
Ki o bağlarda sıkılmak için büyütülür asmalar,
Yosmalar dağlarda çalpara eşliğinde...
Bizse meyhanedeyiz,
Garip,
Ve zelil...
Bedenimizi el alır, yüreğimizi yel...
Şiir tutup kaldırır yerden bizi,
Ancak ruhumuzu da alır.
2&:
Ve ey aşk ve şiir sever ins-ü cin ehli...
İşte böyle bir hikayettir ki benimkisi meta hayal:
Apostol ellerini ovuşturuyordu bakıp bakıp kibirli aynasına. Hatta uyanık kopil: "ben sana demiştim." diyordu. "meğerse o bir azizeymiş." bunun üzerine Palastin ülkesi esriyor ve gizemli bir esintiyle dalgalanıyordu.
3&:
Ve ey şiir sever naif ademoğulları...
Böyle bir hikayetti benimkisi herhangi bir tarihte:
Apostol bütün sevecenliğiyle ve fısıltıyla: "Lan teres, ben sana demiştim. O bir azizeymiş." diyordu tekrardan ve duymadığımı sanarak. Gözleri kapanıyordu mistik zevkten. Sanki derin bir trans hali yaşıyordu. Tekrar: "Lan teres..." diyordu. Ancak tamamlamak kısmet olmuyordu Kostantin kuşatmasını. Sonra o da geliyordu meyhaneye ve o da içiyordu bencileyin.
Kadehime doldurduğum şaşkın bir anımda dona kalan anılarımdı...
***
Ve ey şiir ve aşk ve meşk sever güzelavradoğulları...
Böyle bir hikayet benimkisi de işte.
Her silkinişte bir tutam Hindikuş yemi,
Her çırpınışta bir telek turna.
***
"Lan barba ikiletme de doldur,
Şıradan olsun itin ölümü, atın ölümü şeytan suyundan..."
Diyordum ya kararlı bir işaret parmağı burgaçlamasıyla,
Tek çıkar yoldu bizim yöntemimizde yolun sonunda...
Ardından kevser içmeye vuruyorduk kalbimizi avuçlayarak,
Ve gazel yazmaya duruyorduk.
Şiir burada, yani yanıbaşımızda alestaydı,
Ve tek ilaç sayılırdı deniz vurgunlarına...


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.144.249.63

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.