İçimdeki nar ekşisi sokakları eziyorum
adını bilmediğim tanelerle
tuz ağlıyorum
buz değerken yanan yerlerime
bir sabah uyandım
düşü kırık yataklarda
sevi seven her yanım ağrıyordu
kendi yarattığım limon kokulu sabahta
küfürbaz dilleri öperken
paramparçalarına ayrıldı dokularım
dokunamadıklarım
oturdu ağladı erken ölümlere dizelerim
dizemediklerim
rengarenklerine kandım ben bir siyahın
öteyi gören gözlerim
gidemedi gidenlerimden öteye
bir adım bile
suyu boğuyorum
ıslanmış ana rahminde
doğamayan çocuklar düşüyor benim yüzümden
siz bundan göz yaşını anlıyorsunuz
söndürüp yakıp geçtiğim yangın yerindeyim
bir esmer gökyüzü düştü üstüme
öpüşürken kirpiklerim
alev verdim küllerime yeniden
korkmasın diye aitsizliğim
kırılan yanlarım en çok bana kırgın
sormadım diye sebebini
orada bir yerdesin biliyorum
verdiğin nefesi ben aldım dün gece
belki de