Gün çekilirken dağın eteklerinden,
Mahrem düşmesin diye dillere,
Gece basıyor, günü, dağın tepesinde.
Ben yer yüzünde yürüdükçe,
Omuzları acıyor üstünden geçtiğim asfaltların.
Ve yapışıp süt vermeyen göğüslerine yaşamın,
Tutunmaya çalışıyorum süt dişlerimle , pembeliğine hayatın.
Gökyüzünde bir delik var, gece vakti.
Dilleri türkü söyleyen yıldızlar var
esmer koynunda .
Göğün yırtık bir yeri var,
Işık sızdırıyor içinden doğru.
İçim pürsabır nuru.
Yansıyor pencereme
Ay üstünde hayali adam oyuğu.
Ellerimi cebimin boşluğunda kaybediyorum.
Selam vermeden uyanmak kendine,
Kendine yabancılaştığın bir yerde.
Aynaların bıkıyor tek kişi yansıtmaktan.
Konuyor bir kanarya narinliğinde
Bir serçe, pencereme.
Ya uçmak istemeyişinden,
ya uçmayı bilmeyişinden
Kalıyor mermerinde evimin kör gözlerinin.
Terk etmedi beni bu sabahta.
Açıp baktım perdelerimi.
Bakanlar ölü bir serçeyi bildi.
Ben bundan yitirişimi yapayalnızlığımı.
Sinem Sal